Müslüman kamuoyunda her alanda belirgin bir degisim süreci yasaniyor.
Olumlu gelismelerin yanisira kültürel etkinlikler yeni boyutlar kazanirken,
asilmasi gereken yiginlarca yozlasmis ve cigirindan cikmis kültür
miraslarimiz da (dinsel motifli) yok degil hani.
Bakiyorsunuz tarih icerisinde belli bir konuyla alakali yazilmis bir
siir,
degisik boyutlara bürünerek adeta Islam'da bir ibadet olarak algilanmaya
basliyor.
En bariz örnek olarak bugün hala müslüman cemaatlerde etkin bir sekilde
revac
bulan " Mevlid " okuma gelenegini verebiliriz. Peygamberin
dogumunu ( Sanki
dogum esnasinda Süleyman bey orada bulunmus gibi anlatiyor) övgü icerikli
bir dille siirlestiren Süleyman Celebi'nin bu Mevlid-Dogum siiri,
daha
sonralari ölülere (Kuran okuma mesabesinde saniliyor; gerci ölülere
Kuran
okuma ayri bir sorun da...neyse girmeyelim bu konuya!), peygamberin
dogumunu
kutlama amaciyla (Bu da ayri bir mesele; müslümanlar sanki Kuran'in
buyruklarinin tersini yapmak icin özel gayret sarfediyor!), dügün ve
cesitli
merasimlerde (Burada da komik bir tablo cikiyor; Mevlid'in örnegin
'cocuklarin sünneti' merasimiyle ne ilgisi var Allah askina!) okunur
hale geldi.
Cocuklarin sünnetinde Mevlid'in okunmasinin hic bir ilgisi
olmazken (anlasilir makul yönü yoktur zaten) okunuyor olmasinin
altinda
yatan sebep, bu olayin Islam'da bir ibadet olarak algilanmasindan
kaynaklaniyor olusundandir. Insanlar sevap kazaniriz mantigiyla okutuyorlar
bunu... Cigirindan cikmis bu Mevlid okuma gelenegini artik kaldirmanin
zorunlulugu apasikar. Burada Mevlid okuyanlarin ve okutanlarin geregini
düsünüp bu yanlisa bir son vermelerini bekliyoruz. (Ugrasacak baska
bir sey
kalmadi mi diye sinirlenen okurlarimi duyar gibiyim. Fakat halis dinimizi
baltalayan ve hurafeler yigini haline sokan bu gibi konulara bir yerden
baslayip deginmek gerektigine inaniyorum. Her seyi zamana havale etmeyi
de
pek isabetli görmüyorum dogrusu!...)
Gelelim diger bir siirin ne konumlara geldigine. Istiklal Marsi.
Müslüman sair Mehmet Akif'in yazmis oldugu bu siir, Osmanli enkazinin
üzerine kurulan T.C 'nin Ulusal Marsi haline geldi. Laik devletin
bir unsuru haline
gelen Istiklal Marsi, cesitli tören ve merasimlerde milli bir mars olarak
belli bir beste ve bicimde okunurken, müslüman cemaatlerde de -cesitli
gerekcelerle- bu gelenek aynen sürdürülmektedir. Ne garip bir durumdur
ki,
Istiklal Marsi, Kuran'in yerden yere vurdugu irkci ve kavmiyetci düsüncenin
duygularini körükleme ve bileme gibi bir fonksiyon icra ederken, daha
korkuncu bu olayin da "islamilestirildigini" (bir ibadet
gibi alginasi
sözkonusu cünkü) müsahede etmekteyiz.
Müslüman cemaatlerin düzenledigi hic bir kültürel etkinlik (Fetih Günü,
Kurullar, Kültür Sölenleri v.s.) yoktur ki, Istiklal Marsi okunmaksizin
baslasin! Anlasilmasi icin indirilen bir Kitap olan Kuran, Arapca
okunup
gecistirilirken, ardindan müthis bir duyarlilikla ayaga kalkarak
okunan
Istiklal Marsi'nin bir ibadet suuru icerisinde okunmasi insani rahatsiz
ediyor!... Böyle programlara misafir (konusmaci) olarak katilan -Türkiyeli
olmayan - müslümanlar acaba Istiklal Marsi'ni okumak icin zorunlu olarak
ayaga kalkmaya mecbur edildiklerinde neler hissediyorlar, merak konusu
?!
Sahsen ben katildigim her programda bu olayi oturarak protesto ediyorum.
Ola ki bir kac kisi düsünür de harekete gecer diye. Tepkiler degisik
oluyor tabi. Cigirindan cikan ve anlamsiz olan bu gelenegi de kaldirmak,
simdilik program organizetörlerine düsüyor gibi. Konunun detayli
celiskilerine giremiyorum. Hepinizin kolayca cikaracagi bu yanlislarin
tesbitini siz okurlara birakiyorum. Ayrica yeri gelmisken bir kac
meseleye daha deginelim.
Sürekli her sene yapilan programlar oluyor. Her yil motamot aynisi
düzenlenen ve insani biktiran bu programlar yerine bir takim yenilikler
yapmak gerektigini düsünüyorum.
Örnegin; her yil yapilan 'Fetih Gününü Kutlama veya Anma' yerine
(Bunu da
yapin ama ne olur biraz farkli söylemler, renkli yapimlar gerceklestirin.
Fakat kaynagi belirsiz sözleri de hadis diye peygambere atfederek
yanlislarin devam ettiricisi ve tasiyicisi da olmayin.) bu yasadigimiz
ortama bir anlam kazandirabilmek ve hayattaki gerceklikle baglantisi
bulunan programlar düzenlesek fena mi olur ? Mesela, son zamanlarda artan
nazi fasizmine karsi bir Malcolm X'i tanitan program pekala
yerinde olur.
Bu ve buna benzer cok sorunlarimiz var. Bir yerlerden baslamak gerekiyor.
Tartisilmasi gereken cok konu var böyle. Hepsine deginmek mümkün
gözükmüyor ama bir konuyu da dile getiremeden edemeyecegim.
Camilerde, namazlardan sonra Kuran okuma gelenegi var. Iyi bir gelenek,
fakat Arapca okunuyor ve kimse de bir sey anlamiyor! Bu ne bicim davranis
ve tutumdur; akla mantiga sigmiyor ! Kuran'in okunmasindaki maksat,
onun
anlasilmasi ve pratige dönüsmesi icindir. Kuran'in Türkce mealinden
yararlanarak Türkce bilen bir topluma Kuran, rahatlikla bu yolla
okunabilmelidir. Arapca okuma yerine (Arapca da okuyun) bu daha
anlamli bir
davranis olmaz mi ?!
Hangi bir seye deginelim ?
Camilerde yapilan vaazlarin icler acisi boyutlardaki durumlarina mi
deginelim, yoksa sopalarin gölgesi altinda hala cocuk egitimindeki
carpikliklarin devam ettirildigine mi deginelim; bunlar biz müslümanlarin
ortak sorunlari. Bunlari cözümlememiz gerekiyor.
Son olarak söyliyecegim; programlarda Mevlid siiri, Istiklal Marsi okumak
yerine anlasilir kilarak Kuran okumayi yayginlastirsak veya baska
alternatifler gelistirsek daha verimli bir gelenek olusturmus olmaz miyiz
?
Hep ayni tarihsel olaylari ve kahramanlari anmak yerine, biraz olsun bu
yasadigimiz cagin sorunlarina (hatta cemberi daraltarak yasadigimiz
bölgeye has sorunlara) isik tutacak etkinlikler ve programlar
tertiplesek
ve müslüman toplumun gelismesine katkida bulunsak daha faydali
olmaz miyiz?
Camilerdeki vaazlarimizi zanna dayali hurafe ve kissalar yerine,
Kuran
merkezli bir konusmayla bezesek ve cocuklarimizi sopa gölgesinden kurtarsak
daha uygun hareket etmis olmaz miyiz?
Onun icin diyorum ki;
Yanlislar üzerine bina edilen geleneklerden ve kültür miraslarimizdan
arinalim! Kuran'in hedeflerini izliyelim.
Kuran toplumuna dogru yardimlasmaya ve dayanismaya davet
ediyorum sizleri, evet sizi kastettim !...
Berlin, 11.06.94